‘yaşam , belleği icat etmekle gaddarlık etmiş..’ – FRIDA KAHLO

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘gecelerim çarpan kocaman bir yürek gibi.. gecelerim aysız ; pencereden süzülen gri ışığa gözünü kırpmadan bakıyor.. gecelerim ağlıyor , yatağım nemli ve soğuk.. gecelerim beni yokluğuna itiyor ; seni arıyorum , yanımdaki dev bedenini , soluğunu , kokunu arıyorum.. neredesin.. bedenim , şu sakat külçe , senin sıcaklığında bir an kendini unutmak istiyor..

gecelerim paçavraya dönmüş bir yürek.. gecelerim beni aşkla tutuşturuyor , ama senin eksikliğini çektiğini biliyor ve bu gerçek karanlıkta bir bıçak gibi parlıyor..

gecelerim sana uçabilmek , seni uykunda sarmalayıp bana getirebilmek için kanatları olsun istiyor.. ama gecelerim her türlü deliliğin yasak olduğunu ve düzensizlik yarattığını biliyor..

gecelerim senin ve benim hazza eriştiğimiz , görmek için röntgencilik yapmak istiyorum , ama bedenim birkaç sokağın ya da adi bir coğrafyanın bizi ayırdığını anlamıyor..’

‘geceler uzun.. her dakika beni ayrı bir dehşete düşürüyor ; her yanım , her yanım sancıyor.. insanlar benim için kaygılanıyorlar.. bense bunu engellemek istiyorum.. ama insan kendi kaderini değiştiremezken , başkalarının kaygılanmasını nasıl engelleyebilir ki.. şafak hep uzaklarda.. şafağın atmasını mı arzuluyorum yoksa asıl istediğim gecenin daha da derinine mi dalmak , bilmiyorum.. evet , belki de aslında her şeyi bitirmek istiyorum..

yaşam , üstüme böyle varmakla gaddarlık ediyor  bana.. bu oyunda kağıtları daha iyi dağıtmalıydı.. payıma çok kötü bir el düştü.. bedenimde kara bir tarot var..

yaşam , belleği icat etmekle gaddarlık etmiş.. en eski anılarını ayrıntılarıyla içlerinde taşıyan ihtiyarlar gibi , ölümün kıyısına gelmişken belleğim , güneşin çevresinde dönüyor ve neleri aydınlatmıyor ki o güneş.. her şey mevcut , hiçbir şey yitmemiş.. tıpkı size daha da canlılık verecek , içinizi acıyla zonklatan gizli bir güç gibi : hiçbir gelecek olmadığının kesinliği karşısında geçmiş büyüyor , kökleri genişliyor , bendeki her şey bir kök tabaka halinde , renkler her tabakada saydamlaşıyor , en ufak görüntü mutlaklaşma eğiliminde , yürek kreşendo atıyor..

ama resmetmek ,  tüm bunları resmetmek artık olanaksız..’

‘FRIDA KAHLO , Aşk ve Acı’ , RAUDA JAMIS , Çeviri : HÜLYA UĞUR TANRIÖVER TUFAN , EVEREST Yayınları , Ağustos 2002..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.